Milletvekili İlhan Ahmet: “Kartoğlu’nun gerçek dışı iddia ve yorumları, Başbakan Mitsotakis ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iki ülke arasındaki dostluğu güçlendirme gayretlerine zarar vermektedir!”
PASOK – KİNAL Rodop Milletvekili İlhan Ahmet, Türkiye’de yayımlanan Akşam Gazetesi’nin 23.02.2024 tarihli sayısında Mustafa Kartoğlu tarafından kaleme alınan köşe yazısında yer alan, şahsıyla ilgli gerçek dışı iddia ve yorumlarla ilgili cevap hakkını kullandı.
Milletvekili İlhan Ahmet, gerçek dışı iddia ve yorumlarla şahsı ve azınlık toplumunun hedefe alındığını, bu içeriğiyle Mustafa Kartoğlu’nun yazısının, iki ülke liderleri ve toplumlar nezdinde tesis edilmeye çalışılan Türkiye ile Yunanistan arasındaki dostluğu güçlendirme gayretlerine zarar verdiğini belirtti;
“Halkın oyarı ile seçilmiş soydaş bir milletvekilinin şahsı üzerinden konu ettiğiniz gerçek dışı itham ve iddialarınızla çizilen çerçeve, Yunanistan Başbakanı Sayın Kiriakos Mitsotakis ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın iki ülke arasındaki dostluğu güçlendirme gayretlerine zarar vermektedir.
Bununla birlikte, bu şekilde yanlış, kasti bilgilendirmelerle gazetecileri yanıltan kaynaklar, azınlık toplumunu hedefe oturtarak, iki ülke arasındaki dostluğu baltalamak isteyen çevrelere de fırsat vermektedir.”
Mustafa Kartoğlu’na gönderdiği tekzipte milletvekili, yalan içerikli haberin kamuoyunda oluşturduğu hassasiyete dikkati çekerek, şahsıyla ilgil söz konusu gerçek dışı iddiaların düzeltilmesini talep etti;
“Tüm bu hassasiyetlerle, sorumlu gazetecilik duruşunuz ile kamuoyunu doğru bilgilendirmek ve iki ülke arasındaki dostluğun gelişmesine katkı sağlamak için, şahsım ve çalışmalarım hakkında yanlış bilgi ve iddialarınızı yeni köşe yazınızda düzelterek yayımlamanızı istirham ediyorum.”
Milletvekili İlhan Ahmet’in, 28.02.2024 tarihinde Mustafa Kartoğlu’na gönderdiği tekzip metni şu şekildedir;
Atina, 28.02.2024
Sayın Mustafa KARTOĞLU,
Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
23 Şubat 2024 tarihli Akşam gazetesinde kaleme aldığınız “Fatih Erbakan, CHP – DEM ittifakına kazandırmak istiyor” başlıklı köşe yazısında, Yunanistan Parlamentosu PASOK Milletvekili sıfatımla şahsım hakkında gerçeği yansıtmayan iddialarda bulunduğunuzu büyük bir endişe ile müşahede etmiş bulunuyoruz.
Türkiye ile Yunanistan arasındaki iyi ilişkilerin ivme kazandığı bu dönemde, her dönem ve koşul altında iki ülke ve toplumlarının dostane ilişkiler tesis etmesi için özellikle gayret sarf eden bir isim olan şahsımın, muhtemeldir ki tarafınıza ulaşan yanlış ve eksik kaynaklara bağlı olarak, köşenizde gerçek dışı itham ve iddialarla yer alması kamuoyu vicdanında büyük yara açmıştır.
Halkın oyarı ile seçilmiş soydaş bir milletvekilinin şahsı üzerinden konu ettiğiniz gerçek dışı itham ve iddialarınızla çizilen çerçeve, Yunanistan Başbakanı Sayın Kiriakos Mitsotakis ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın iki ülke arasındaki dostluğu güçlendirme gayretlerine zarar vermektedir.
Bununla birlikte, bu şekilde yanlış, kasti bilgilendirmelerle gazetecileri yanıltan kaynaklar, azınlık toplumunu hedefe oturtarak, iki ülke arasındaki dostluğu baltalamak isteyen çevrelere de fırsat vermektedir.
Tüm bu hassasiyetlerle, sorumlu gazetecilik duruşunuz ile kamuoyunu doğru bilgilendirmek ve iki ülke arasındaki dostluğun gelişmesine katkı sağlamak için, şahsım ve çalışmalarım hakkında yanlış bilgi ve iddialarınızı yeni köşe yazınızda düzelterek yayımlamanızı istirham ediyorum.
Halkın iradesiyle seçilen soydaş milletvekili olarak, dört dönemdir Yunan Parlamentosunda azınlığımızı temsil etmekten, halkımızın ve iki ülke ilişkilerinin faydasına çalışmaktan şeref duyuyorum. Çalışmalarımla ilgili gerçek ve resmi bilgilere doğrudan erişebileceğiz açık kaynaklar; Türkçe ve Yunanca hizmet veren ilhanahmet.gr internet sitesi, youtube kanalı ve sosyal medya hesaplarımdır.
İlaveten Türkiye’de yayım yapan, Anadolu Ajansı, TRT, CNN Türk, NTV, Cumhuriyet gibi köklü haber organlarında da yayımlanmış ve yalnızca faydalı katkı sağlama içerikli görüşlerime erişmek mümkündür.
Bu açık kaynaklardan da tespit edebilmeniz mümkün olmakla birlikte, köşe yazınızdaki gerçek dışı itham ve iddialar özelinde cevabım özetle;
1.Şahsımla ilgili, “Türkiye Konsolosluğu’nun Batı Trakya Türklerinin Lozan’a dayalı haklarını koruma çabalarına, Türklerin kendi müftülerini seçme haklarına karşı çıkmış.” şeklindeki iddianız tamamen yalandır.
Bilakis meclis kürsüsünden yaptığım pek çok konuşmamda ve soru önergelerimde, azınlığın temel hak ve hukukunun takipçisi ve talepçisi oldum. Örnek kabilinden, müftü seçimlerinin azınlık toplumunun iradesi doğrultusunda yapılması gerektiğini meclis kürsüsünde dile getirdiğim son konuşmama aşağıdaki linkten erişebilirsiniz;
Milletvekili İlhan Ahmet: “Müftü seçilecek kişi, Azınlığın tamamının ‘kabulümüzdür’ dediği bir isim olmalı!”
2.Şahsımla ilgili, “Müslüman Türk azınlığın dini kurumlarını zedeleyen, hukuki özerkliğine darbe vuran soru önergeleri vermiş.” şeklindeki iddianız tamamen yalandır.
Bilakis azınlığımızın dini kurumlarına ve din özerkliğine zarar verecek girişimlere karşı meclis organlarında yaptığım müdahaleler ortadadır. Başbakan Tsipras döneminde Siriza iktidarı tarafından müftülüklerin devletleştirilmesine yol açan kanunlara ve kararnamelere şiddetle karşı çıktığım, vakıf idare heyetlerinde azınlığın istediği doğrultuda seçim yapılması ve borçlarının silinmesi yönünde azınlığımızın taleplerini defatle dile getirdiğim meclis konuşmalarım, soru önergelerim, basın açıklamalarım mevcuttur. Örnek kabilinden;
Milletvekili İlhan Ahmet: “Siriza hükümeti tarafından Azınlığımızın dinî özgürlüklerine karşı siyasi tarihte benzeri görülmemiş bir müdahale yapılmaktadır”
Milletvekili İlhan Ahmet, “13 yıldır uygulamadığı vakıflar yasasını unutan Yeni Demokrasi, yeni yasa ile vakıfları ticarethaneye çeviriyor. Hükümet, Azınlığın dini müesseseleri üzerinden nasıl bir siyasi plan yapıyor?”
3.Şahsımla ilgili, “Türklerin seçtiği değil, Yunanistan’ın atadığı vakıf yöneticilerini kabul etmiş.” şeklindeki iddianız tamamen yalandır. Bu yönde herhangi bir beyanım bulunmamaktadır. Aksine, yukarıda da örneklendirdiğim gibi vakıf yönetiminde azınlığın talep ettiği doğrultuda seçim yapılması için hükümete açık çağrım vardır.
4.Şahsımla ilgili, “ABD Dışişleri Bakanlığı’na Batı Trakya Türkleri hakkında gerçek dışı bilgiler verdiği WikiLeaks belgelerinde ortaya çıkmış.” şeklindeki iddianız tamamen yalandır. Benzer iddianın dile getirildiği bir başka habere yaptığım itiraz (Yurt Gazetesi, “Batı Trakya’da ABD’ye Türkiye karşıtı bilgi veren kim?” başlıklı haber), Türk adaleti tarafından lehime karara bağlanarak söz konusu gazete cezaya çarptırılmış, haber içeriği kaldırılmıştır. Buradan hareketle, aynı yalan içeriğin Akşam gazetesinden de bir an önce kaldırılması uygun olacaktır.
5.Şahsımla ilgili, “Türkiye’nin Batı Trakya Türk Azınlığı üzerindeki garantör rolünü tartışmaya açmış.” şeklindeki iddianız tamamen yalandır. Bu yönde herhangi bir beyanım bulunmamaktadır. Bilakis, Lozan Antlaşması’na atıfta bulunarak yaptığım beyanlarım mevcuttur, zira Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü de Lozan Antlaşması’ndan doğmaktadır.
6.Şahsımla ilgili, “Türkiye medyasına ‘silahlanma karşıtı’mesajlar verirken, Yunanistan’ın silahlanma törenlerine katılmış.” şeklindeki iddianız tamamen yalandır. Milletvekili olduğum 2019 – 2023 döneminde Yunanistan Parlamentosu Savunma ve Dış İlişkiler Komisyonu üyesi olarak da görev yaptım. Bu kapsamda, söz konusu komisyonun tüm üyeleriyle birlikte katılımımızın gerekli olduğu törenlerde hazır bulunduk.
7.Şahsımla ilgili, “Bu yüzden, 2022’de Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu’ndan ‘kişisel çıkarları uğruna azınlık toplumu aleyhinde hareket ettiği’ gerekçesiyle ihraç edilmiş.” şeklindeki iddianız tamamen yalandır. Sivil bir toplumsal inisiyatif olan danışma kurulunun, hangi üyeleri tarafından alındığı dahi belirtilmeyen söz konusu karar, azınlığın seçilmiş milletvekili ile seçilmiş belediye başkanı olan isimlere karşıdır. Elbette halkın oylarıyla seçilen bu iki isme karşı yapılan bu haksız hareket, azınlık kamuoyunda doğrudan halkın iradesine karşı yapılan bir hareket olarak okunmuştur. Danışma kurulunun açıklamasında, iddia ettiğiniz ‘azınlık toplumu aleyhinde hareket etme’ şeklinde bir ifade yer almamaktadır.
8.Şahsımla ilgili, “2023 seçiminden önce Kathimerini gazetesinde Stavros Cimas, onu ‘Azınlık toplumunu Türkiye’den özgürleştirecek aday’ olarak övmüş.” şeklindeki iddianız ve övgü yorumunuz, tamamen sizi ve bahse konu gazeteciyi bağlamaktadır. Şahsen benim böyle bir beyanım bulunmamaktadır.
9.Şahsımla ilgili, “Seçildikten sonra Yunanistan Cumhurbaşkanı tarafından ‘diğer azınlık milletvekilleri olmadan’ tek başına kabul edilmiş.” şeklindeki iddianız tamamen yalandır. Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropoulou tarafından Cumhurbaşkanlığı köşkünde kabul edilişim 18 Temmuz 2022 tarihinde, yani üçüncü milletvekilliği dönemimin (2019 – 2023) üçüncü yılındadır.
Yunanistan Parlamentosu milletvekili olarak şahsım adına talep ettiğim randevu, en üst resmiyette ve kurumsal düzeyde gerçekleşmiştir. İkili görüşme, diğer başka kişilerin yer alması veya yer almaması gibi bir argümana kapalıdır.
Batı Trakya’daki azınlık toplumunun en üst düzeyde temsil edilmesi bakımından ülke siyasi tarihinde bir ilk olma özelliği taşıyan bu kabulde, kurumsal ve bölgesel kalkınma odaklı tekliflerimi ve parlamento çatısı altında yürüttüğüm girişimlerimi büyük bir dikkatle dinleyen Sayın Cumhurbaşkanı, iki toplumlu Trakya’da yurttaşlarımızın bir arada barış ve refah içinde yaşaması için sarf ettiğim gayrete özel hassasiyet göstermiştir. Resmi açıklamanın tam metnine aşağıdaki linkten erişebilirsiniz;
10.Şahsımla ilgili, “Skai TV kanalında, ‘Türk azınlık dediğiniz iddia ediliyor’diye sorgulanınca, ‘Hiçbir zaman söylemedim, hayır, hayır’diye savunma yapmış.” şeklindeki iddianız tamamen yalandır.
SKAİ TV’nin 14.06.2023 tarihli canlı yayında sorulan bir soru üzerine, Lozan Antlaşması metnine atıf yaparak azınlıklar için kabul edilen tabirin tartışmaya kapalı olduğunu, ancak azınlık mensubu her bir bireyin bireysel olarak etnik kimliğini ifade etme, kendini tanımlama özgürlüğüne sahip olduğunu, dolayısıyla Türk olarak da tanımlama hakkı olduğunu vurguladım.
Milletvekili olduğum 2017 yılında bölgemizi ziyareti esnasında kendisine eşlik ettiğim Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan da Gümülcine’de Celal Bayar Azınlık Ortaokul ve Lisesi’nde yaptığı konuşmada, azınlık mensuplarının kendilerini tanımlamaları hususunda şu ifadeleri kullanmıştı;
“…Şu anda Yunanistan Parlamentosu’nda sizleri temsilen bildiğim kadarı ile 4 milletvekiliniz var. Şimdi bu 4 milletvekilimizin Parlamentoda çok şeyler yapması gerekiyor. Sizlerin sorunlarını dile getirmesi lazım. Dolayısıyla da bu sorunların dile getirilmesi suretiyle bazı adımların atılması lazım. Ben dün bazı sorunları dile getirdim, belki izlemişsinizdir. Temennim odur ki gerek sayın Cumhurbaşkanı gerekse de sayın Başbakan inşallah bu sorunları da bir an önce çözmek suretiyle bir Yunan vatandaşı olarak tüm bölgedeki soydaşlarımızın da ister Türk ister Pomak olsun hep birlikte bu sorunların giderilmesi bence Yunanistan’daki birliği, beraberliği, dayanışmayı çok daha güçlendirecektir.”
11.Köşe yazınızda yukarıdaki bahsin devamında, “İronik biçimde, birkaç gün sonra eski başbakan ve dönemin Syriza lideri Çipras,Alpa TV’de katıldığı programda Batı Trakya halkı için ‘Türk azınlık’ifadesini kullanmış.” şeklindeki yorumunuzda atıf yaptığınız programla ilgili Siriza partisinden yapılan resmi açıklamada, – Sayın Tsipras’ın ifadesi sehven kabul edilip düzeltilerek, değiştirilmiştir -, Lozan Antlaşması’nda kabul edildiği çerçevede yani ‘Müslüman’ olarak azınlık tanımı tekrarlanmıştır. Şahsen dile getirdiğim, azınlığın bireysel olarak kendini Türk tanımlama özgürlüğü olduğu mukabilinde ise işaret ettiğiniz kişi veya kurumun herhangi bir beyanı bulunmamaktadır. Siriza partisinin bahse konu açıklamasına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz;
12.Şahsımla ilgili, “Geçtiğimiz hafta Yunan Parlamentosu’nun kabul ettiği eşcinsellerin evliliğine ilişkin yasaya -Batı Trakya’nın seçilmiş müftülerinin karşı çıkmasına rağmen- ‘evet’oyu kullanmış. (Diğer 3 milletvekili oy kullanmadı.) Bu oyuyla da, ‘Kur’an’ın fetvasını ve Müslüman seçmenlerin olası dırdırlarını kaale almadı’diye övgü almış. (Kathimerini, 20 Şubat 2024)” şeklindeki ifadeleriniz ve yorumunuz, eksik bilgiye dayalı kasti yanıltma içermektedir.
Bahse konu yasa tasarısı, eşcinsel bireylerin haklarını düzenleyen ve medeni hukuka uyarlanmasını içeren birden çok maddeden oluşmaktadır. Oy tercihim her madde için farklı olmuştur. Şöyle ki; 2016 yılında, Başbakan Tsipras’ın Siriza iktidarı döneminde yasalaşan eşcinsel bireylerin birlikte yaşam akdinin, ‘evlilik’ adında medeni hukuka uyarlanmasını içeren maddeye lehte oy kullanırken, evlat edinmeyle ilgili maddeye aleyhte oy kullandım.
Örneğin, bir diğer önemli madde olan ve azınlığımızı doğrudan ilgilendiren, din, dil, etnik ve cinsiyet gibi farklılıklarından dolayı bir gurubun ayrımcılığa maruz kalmasının önüne geçilmesini düzenleyen maddeye de elbette lehte oy kullandım.
Kastettiğiniz diğer 3 milletvekili ise, belki benim gibi hukukçu olmadıkları için yasa tasarısına ve maddelere hâkim olmadıklarından, azınlığımızın lehine maddeleri de görmezden gelerek, oylamaya katılmamışlardır.
Köşe yazınızdaki konuyla ilgili eksik ifadeleriniz, tamamen hassas grupları hedef almakta ve kamuoyunun doğru bilgi alma hakkını engellemektedir.
Yine atıf yaptığınız Kathimerini gazetesindeki cümle, röportajı yapan gazeteciye aittir. Söz konusu röportajın Türkçeye tercüme edilmiş tam metnine aşağıdaki linkten erişebilirsiniz;
Milletvekili İlhan Ahmet: “Dinî inanç, her insanın Allah ile ilişkisini – bireysel olarak – ilgilendirir. Demokratik bir ülkede yönetime düşen ise din, dil, etnik, cinsel vb. her azınlığın kendi farklılığını sürdürmesini desteklemektir.”
Tüm bu gerçekler ışığında, muhtemeldir ki size yanlış bilgi veren ve sizi yanlış yönlendiren kaynaklarınızın sebep olduğu hatayı gazetecilik ilkelerine uygun şekilde düzeltip, kamuoyunda oluşan infiali ivedilikle giderecek bir yazıyı kaleme alacağınıza inanıyorum.
Bu şekilde, özellikle Türkiye ile Yunanistan arasındaki iyi ve dostane ilişkilerin ivme kazandığı süreçte bu yönde gayret sarf eden soydaş bir milletvekilinin ve mensubu olduğu azınlık toplumunun hedefe alınmasına neden olacak gerçek dışı iddialarınızı düzeltmeniz, tüm taraflarda oluşan endişe ve hassasiyetin giderilmesine yardımcı olacaktır.
Saygılarımla,
Av. İlhan AHMET
PASOK Partisi Rodop İli Milletvekili
Mustafa Kartoğlu’nun, 23 Şubat 2024 tarihli Akşam gazetesinde kaleme aldığı “Fatih Erbakan, CHP – DEM ittifakına kazandırmak istiyor” başlıklı köşe yazısına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz;
About The Author
Related posts
-
Türkiye’deki bağımsız medya ombusdmanı Faruk Bildirici, “İlhan Ahmet’in cevap hakkına yeterince saygı gösterildiği söylenemez!”
-
İlhan Ahmet’ten Kartoğlu’na cevap: “Soydaş bir milletvekilini, kendi toplumundaki soydaş gazetecileri dava etmemekle eleştirmek akıl tutulmasıdır!”
-
İlhan Ahmet: “Seçilmiş bir soydaş milletvekilini ve halkın iradesini hedef almakta ısrar eden Özay Şendir, ne yapmak istiyor?”
-
Milletvekili İlhan Ahmet’ten, şahsını ve Azınlık toplumunu hedef alan Özay Şendir’e cevap!
