İlhan Ahmet’in Radyo City programı 1-12-2016
03-12-2016
“Azınlık mensubu ana okulu öğretmenleri, devlet ana okullarında istihdam edilsin!”
Rodop Milletvekili İlhan AHMET, Gümülcine’de yayın yapan Radyo City’nin 1 Aralık Perşembe günkü canlı yayınına konuk olarak, Azınlığı ve tüm Trakya halkını yakından ilgilendiren konularda değerlendirmelerde bulundu.
Başbakan Tsipras’ın Azınlığın yoğun olarak yaşadığı bölgelere geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği ziyarete de değinen İlhan AHMET, “Başbakanın bölgemizi ziyareti esnasında bölgeye özel icraatlerini ve vaadlerini sıralaması beklenirken, o bir kez daha ezber bozdu. Ülkenin en fakir bölgesinde, nüfusunun büyük çoğunluğu çiftçi olan halka hitap ettiğinin bile farkında olmayarak, sanki küçük bir muhalefet partisi temsilcisi gibi davranmış, tek bir vaadde bulunmamıştır” diye konuştu.
“Azınlığın SYRİZA’ya zaten geçici olan güveni tamamen yok olmuştur!”
Milletvekili İlhan AHMET, Azınlığın, SYRİZA ve Başbakan Tsipras ile zaten geçici olan güven ilişkisinin tamamen yok olduğunu vurguladı.
“Hükümet Azınlığın tüm beklentilerine sırtına dönmüş, siyasi yetersizlikleri nedeniyle ne Azınlığa ne de bölgeye çözüm üretememiştir” diyen milletvekili, “Azınlığı ziyaret eden Başbakan Azınlıkla ilgili tek bir vaadde bulunamadığı gibi icraatlarını da sıralayamamıştır. Bölge milletvekili olarak şahsım tarafından Azınlığımızla çoğunluğuyla bölge halkının bütününü ilgilendiren sorunları ve tekliflerimizi bir yıldır gerek ulusal parlamentoda gerese AB komisyonlarında dile getirmiş olmama rağmen, ne Azınlığa ne de bölgeye özel söylem geliştirememiştir. Bir yıldır yine de ümitle bekledik. Ancak sonuç hayal kırıklığı oldu. Azınlığın ve bölge halkının hayal kırıklığı ve üzüntüsü ise artık yerini kızgınlık ve öfkeye bırakmıştır” dedi.
“Azınlığın gerçek ihtiyaç ve taleplerini görmezden gelip, ‘uydu anteni’ gibi olmayan ihtiyaç ve talebi müjdelemek, Azınlığa büyük saygısızlıktır!”
Başbakan’ın “uydu anteni müjdesi”ni Azınlığın ihtiyaçlarına ve taleplerine tamamen saygısızlık olarak niteleyen İlhan AHMET, “Öte yandan Başbakan, kimliklerimiz üzerinden geliştirdiğimiz söylemleri “muhafazakarlık” olarak tanımladı. Şimdi soruyorum bu nasıl sosyalizm? SYRİZA’nın sosyalizminde demokrasiye yer yok mu?? ve tekrarlıyorum, SYRİZA Azınlık içinde ideolojisiyle ve sözcüleri ile tüm siyasi basiretsizliğiyle sınıfta kalmıştır!!” diye konuştu.
İlhan AHMET konuşmasına, “Eğer siz bu Azınlığın Yunanca bilmediğini tespit etmiş ve bu konuda birşeyler yapmak istemişseniz, bu konuda tesis edilecek şeyler eğitim sistemi içerisinde okullarda yapılmalıdır. Azınlıkla dalga geçerek, uydu anteni ile Yunanca TV izleyin demekle değil” şeklinde devam etti.
Hükümete ve Başbakan’a yüklenen milletvekili, “Siz okullarda Azınlığın talep ettiği hangi iyileştimeleri yaptınız ki sıra TV lerde iyileştime yapmaya geldi?” diye sordu.
“Azınlık mensubu ana okulu öğretmenlerinin Trakya’daki devlet ana okullarında görevlendirilmelerinin önü açılmalı”
Ziyareti esnasında Başbakan tarafından dile getirilen “iki dilli ana okullarının asla açılmayacağı” yönündeki ifadeyi hatırlatan İlhan AHMET, “Trakya’da Azınlığın yaşadığı bölgelerde şu an 57 devlet anaokulu var. Bunların hiç birinde Azınlık mensubu öğretmen yok. Devlet ananokullarında ikame etmek için önceleri yeterli Azınlık mensubu öğretmen olmayışını mazeret gösterdiniz, şimdi onlarca anaokul öğretmeni Azınlık mensubu varken neden bir düzenleme yapmıyorsunuz? Azınlık mensubu Yunan vatandaşı anaokulu öğretmenlerini, mevcut yasalarımıza göre, neden bu devlet ana okullarında anaokulu öğretmeni olarak görev yapmak üzere görevlendirmiyorsunuz ?” diyerek hükümete çağrıda bulundu.
Milletvekili, Azınlık insanının ve bölge halkının hükümetten ve Başbakandan talepleri gerçeklikten uzak değil, bilakis temel ihtiyaçları dahilinde olduğunu belirtti.
“Gerçeklikten uzak olan ise, Başbakan’ın ‘uydu anteni’ müjdesidir” diyen milletvekili, “Azınlığın, uydu anteni konusunda olmayan ihtiyaç ve talebini varmış gibi gösterip, devlet eliyle karşılanacağının müjdelenmesi, Azınlık üzerinde tesis edilmeye çalışılan açık bir ‘algı operasyonu’dur” diye konuştu.
“Başbakan Tsipras ziyaretinde, Trakya çiftçisini resmen yok saymıştır!”
İlhan AHMET, Başbakan Tsipras’ın tarım bölgesini ziyaret etmesine rağmen, çiftçileri yoksaydığını, tarım üreticilerini ve hayvan besicilerini yakından ilgilendiren konularda tek bir kelime dahi etmediğini, tütünün ise T’ sini dahi ağzına almadığını belirtti.
Azınlığın, kendini bilen bir toplum olduğu vurgusunu yapan milletvekili, “Azınlık toplumu gereğinden fazla bir beklenti içinde olmamayı, hakkından fazla şey istememeyi bilir. Azınlık, kendini bilen bir toplumdur. Hele ki ülkesinin bu zorlu ekonomik koşulları içinde olağanüstü talepleri olmadan, sadece temel ihtiyaçlarının giderilmesini istemektedir. Bu bilinçle, çiftçisinden öğrencisine, küçük esnafından genç işsizlerine kadar her bir Azınlık mensubu sadece hakkı olanı istemektedir. Üstelik hazineden değil direk AB’deki fonlardan elde edilebilecek yardımlarla bu desteklerin sağlanması mümkündür” dedi.
“Gün, “Önce Trakya, Önce Toplum” deme günüdür!”
İlhan AHMET bir bölge milletvekili olarak Azınlığıyla çoğunluğuyla tüm Trakya halkının refahının arttırılması, müreffeh toplum seviyesine gelmesi için mücadele ettiğinin altını çizdi.
“Siyasi hayatıma başladığımdan bu yana “Önce Azınlık” diyordum. Şİmdi zaman, “Önce Trakya, Önce Toplum” deme zamanıdır” diyen İlhan AHMET konuşmasında, “Tüm bölgenin kalkınması, refah seviyesinin arttırılması ve Azınlığıyla çoğunluğuyla hiç bir din ve kültür ayırt etmeden bütün Trakya’nın ve bölge insanının açlığa ve işsizliğe terkedilmesine müsaade etmemek kırmızı çizgimdir. Tüm mücadelem bölgede barış içinde müreffeh toplum seviyesinde yaşamın sürdürülmesine katkı sağlamaktır. Bunun içinde gün, hepimizin birlik olma, din ayrımı göstermeksizin bölgemiz için topyekun seferberlik ilan etme günüdür” ifadelerine yer verdi.
“Halkın sırtını sıvanlayan politikacıların devri bitti. Bu olağanüstü dönemde ülkenin ve Azınlığın tecrübeli kaptan pilotlara ihtiyacı var!”
Muhalefet milletvekili olmasına rağmen Trakya’nın ekonomik kalkınması için yol arayışında olduğunu ve bu yönde girişimlerde bulunduğunu belirten milletvekili, “Trakya’nın çiftçisinden esnafına, öğrencisinden genç işsiz ordusuna kadar her kesimden Trakya insanına faydalı olmak için arayışlarımı sürdürüyorum. Üstelik bunu kuru kuru salt muhalefet anlayışı ile de yapmıyorum. Hazineye külfet olmayacak şekilde AB fonlarından yararlanılabilecek imkânlara dikkati çekiyorum. Böylece hükümetin, ülkenin genel ekonomik sıkıntılarının arkasına saklanmasına mahal bırakmıyorum. Ben, bölgem için, çiftçim için siyasi arenada savaşımı sürdürüyorum” diye konuştu.
Ülkenin içinden geçtiği olağanüstü ekonomik koşullarda ülkenin en fakir bölgesinde yaşayan Azınlığın ve tüm Trakyalıların ‘otomatik pilotta’ idare edilemeyeceğinin altını çizen milletvekili, “artık basmakalıp cümlelerle, halkın sırtını sıvazlayan politikacıların devri ülkede de bölgemizde de ilimizde de geçti. Hepimiz aynı uçaktayız, ülkemizde de Azınlığımızda da bu olağanüstü hallerde tecrübeli kaptan pilotlara ihtiyaç vardır.
“Bana olan güveni ve verilen oyu asla boşa çıkarmam, tecrübemden sonra baraj sıkıntısı olan bir siyasi oluşumda da asla yer almam”
Milletvekili İlhan AHMET, olası erken seçim tartışmalarıyla ve parti transferleriyle ilgili gündem hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
Milletvekili, “Ben siyasi yaşamım boyunca bugüne kadar yer aldığım tüm siyasi partilerde, Azınlığın ve tüm bölgenin çıkarlarını ön planda tutarken, çatısı altında bulunduğum partiye de her zaman yardımcı olmaya çalıştım.
Çalışkanlığımı takdir eden insanımızın güveni ve oyları, her dönem kendime siyasi bir oluşumda yer bulmama imkân sağlamıştır. Dora Bakoyanni ile yaşadığım tecrübeden sonra, insanımızın bu güveni ve oyunu çöpe atmamak için hiçbir zaman baraj tehlikesi olan bir oluşumda yer almam, yer almayı sürdürmem” dedi.
“Ben uçlarda yaşayan bir insan değilim, bölgemde de toplumun marjinallikten uzak barış içinde yaşam sürdürmesi için gayret edeceğim”
İlhan AHMET, bölgenin ve ülkenin barışı ve menfaatleri yönünde sergilediği siyasi ve toplumsal duruştan rahatsızlık duyanlar olduğunu belirtti.
“Eğer halk takdir eder ve destek verirse, ileride de halka faydalı olabileceğim bir siyasi ortamda politik hayatımı sürdürmek isterim. Ben dünya görüşü olarak uçlarda yaşayan bir insan değilim. Dolayısıyla her zaman bölgemde barış içerisinde yaşadığımız bir siyasi ve sosyal iklimin sürdürülmesi yönünde çalışacağım” diyen milletvekili, “Her ne kadar benim bu duruşumdan, siyasi partilerin içindekilerden çok bizim kendi içimizdekilerin rahatsızlığı olsa da, toplumumuzun ve ülkemizin menfaati için gayret göstermeye devam edeceğim” şeklinde konuştu.