“Din, siyaset yapma aracı değildir. Bu popülist yolu tercih edenlerin aksine, din ile siyaseti karıştırmayı doğru bulmuyorum.”
Değişim Hareketi (KİNAL) Rodop Milletvekili İlhan AHMET, Radyo Xronos’un 19 Nisan Salı günkü canlı yayınına katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Milletvekili İlhan AHMET, içinde bulunduğumuz Ramazan ayı vesilesiyle düzenlenen iftar davetleriyle ilgili soruya verdiği cevapta, Azınlık toplumu özelinde din ve siyaset ilişkisi hakkında görüşlerini bildirdi.
“Popülizm yaparak oy almak siyasetteki en kolay şey. Zor olan halkın gerçek sorunlarını anlayarak ve dini kullanmadan kanunlara saygılı bir şekilde mantıklı bir tutum içinde olmaktır. Ben sadece Azınlığın değil tüm Rodop halkının faydası için çalışıyorum. Bu tavrım bazılarını rahatsız ediyor. Bu odaklar, Azınlık milletvekilinin sadece belirli konularla ilgilenmesini istiyor.” diyen milletvekili, “Benim amacım ve gayem faydalı olabilmek, ben bölgeme faydalı olmak istiyorum, Azınlık insanına faydalı olmak istiyorum, Müslüman – Hristiyan gözetmeden tüm hemşehrilerime faydalı olmak istiyorum, her ne kadar bazı durumlarda bu kararım için bedel ödemek zorunda kalmış olsam da bu böyle. Ben kolay yolu seçmedim, zor olan yolda yürüdüğümün farkındayım, fakat halkıma güvenim sonsuz. Nasıl ki, onlar da bunca yıldır bana hep güvendiler ve beni hiç yanıltmadılar, bu defa da yine, seçimler her ne zaman olursa olsun, inanıyorum ki, halkım yine bana olan bu güvenini gösterecek ve gerekeni yapacaktır.” ifadelerini kullandı.
Milletvekili konuşmasıyla ilgili ayrıca, sosyal medya hesabından şu değerlendirmede bulundu:
“Yıllardır siyasetin içinde olan ve üç dönemdir Azınlık seçmeninin en yüksek oyuyla parlamentoda yer alan milletvekili olarak, her zaman popülizmden uzak durdum. Yalnızca ve yalnızca reel politikalar üreterek, halkımızın sorunlarına çözüm getirmeye çalışıyorum.
Din, siyaset yapma aracı değildir. Bu popülist yolu tercih edenlerin aksine, din ile siyaseti karıştırmayı doğru bulmuyorum. Ramazan ayı vesilesiyle katıldığım iftar davetlerinde de siyaseti alet etmeden, soydaşlarımla yanyana oluyorum. Bu konuda ilkelerim ve belirli bir duruşum var.
Üstlendiğim ve ısrarla sahip çıktığım kolaylaştırıcı rol, zaman zaman bedel ödememe, haksız saldırılara maruz kalmama neden olsa da gayem, ayrım yapmaksızın bölge halkı için faydalı olmaktır.”
Radyo programının ilgili bölümünün Türkçe tercüme edilmiş tam metni şu şekildedir:
İLHAN AHMET – HRONOS RADYOSU’NA RÖPORTAJ – 19.04.2022
BAKİRTZAKİS: Şimdi sayın vekilim, ılımlı ve bilinçli bir şekilde hareket ettiğinizi bildiğim için, her zaman dengeleri koruduğunuzdan, bölgemizin farklılıklarına saygı duyduğunuzdan ve toplumumuzda barış içinde birlikte yaşanılmasını savunduğunuzdan, size sormak istiyorum; son zamanlarda çok fazla iftarlar oluyor, sevgi sofraları kuruluyor ki bunlar aslında Müslüman toplumunun dini inancıyla alakalı şeyler, fakat genelde bu iftarlar siyasi yemek masalarına ya da diplomasi sofralarına dönüşüyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
İLHAN AHMET: Bakınız, evet, bunlar oluyor, fakat doğru konuşmak gerekirse ben 20 yıldır yani üç dönemdir parlamentoda milletvekili olarak, yasalara saygı duyan dengeli bir tutum sergilemeye çalışıyorum. Fakat bazen inciniyorum, kırılıyorum. Çünkü popülizm yapmak ve popülizm ile halkın oylarını kazanmaya çalışmak, siyasette en kolay yapılacak iş. Asıl zor olan, bir mantık çerçevesinde hareket edip, mantıklı görüşler ifade etmek, kanunlara saygılı olmak ve diğer taraftan da halkın gerçek sorunlarını bilmektir, konuları abartmamaktır, bu ister din olsun, ister milliyetçilik olsun.
Ben bu yolu tercih ediyorum, bu şekilde yeni bir siyasi değişim yapmak zorundayız. Şu anda, farklı yönlerden, farklı merkezler tarafından, şahsıma yönelik olağanüstü bir saldırı var bu son zamanda, sayın Bakirtzaki, bunu siz de biliyorsunuz, hemşehrilerim de biliyor ve tüm Trakya bunu izliyor. Peki bu saldırılar niçin acaba? Çünkü mücadele veriyorum, çünkü tüm bölge insanın yararına hareket eden bir milletvekili olmak istiyorum ki zaten öyle de bir milletvekiliyim. Sadece Azınlık toplumunun değil, aynı zamanda Hristiyan hemşehrilerimin de bu bölgede yaşayan ya da yaşamayan herkesin vekiliyim. Benim tüm çalışmalarım bu yönde, bu da tabi ki bazılarını rahatsız ediyor. Bu çevreler, milletvekilinin, sadece Azınlık konularına bakmasını, bazı konuların üzerine yangına körükle gider gibi gitmesini ve daha da önemlisi belirli bir konuşma çerçevesini benimsemesini ve belirli kalıplarla konuşmasını istiyorlar.
BAKİRTZAKİS: Anlıyorum, yani kontrollü, kesilmiş ve biçilmiş (davranışlar ve sözler), bu yani.
İLHAN AHMET: Evet, Ama benim şahsi olarak bir duruşum var, siyasi ilkelerim var ve bunların mücadelesini veriyorum. Hiç kimseyle bir sorunum, bir sıkıntım yok. Fakat görüyorsunuz milletvekili meslektaşım Burhan Baran, İskeçe’de bir iftarda bulundu, ardından ‘oraya niye gitti’ gibi sorulara muhatap oldu ve Türk bayrağı meselesi konuşuldu vs.
BAKİRTZAKİS: Evet, arkasına Türk bayrağı koymuşlar.
İLHAN AHMET: Evet, talihsiz bir durumdu ve kendisinin de bu olayla ilgili açıklama yapması gerekiyordu.
BAKİRTZAKİS: Evet, yaptı da zaten, bayrak sonradan konmuş dedi, ama kim tarafından söylemedi.
İLHAN AHMET: Evet, aynen, herkes kendi siyasi mücadelesini kendi bildiği gibi, inandığı gibi veriyor. Ben, siyasetin din üzerinden yapılabileceğine inanan biri değilim, bunu da açıkça ifade ediyorum. 20 yıllık siyasi kariyerimde, kendi adıma söylemem gerekirse, hiç bir zaman örneğin camilerin içinde siyaset yapmadım, bu tür davranışları etik ve yasalara uygun bulmuyorum. Burada tabi ki, hiçkimseyi suçlamak da istemiyroum. Ama ben bunu hiç bir zaman yapmam. Bu böyle.
BAKİRTZAKİS: İnanç başka şey siyaset başka. Öyle olmalı.
İLHAN AHMET: Siyaset, kurum ve kuruluşlarla bir bütün olarak, halkın gerçek sorunlarını bilerek yapılır. Bu başka. Diğer taraftan da ismi ne olursa olsun, ister iftar ister başka bir şey, bu gelenek göreneklere saygı duymak ise başka bir şey. Sonuç itibarıyla din, bir siyaset yapma yöntemi değildir, hele hele siyaset için bir mekân hiç değildir, Azınlık insanı da bunu artık öğrenmeli ve bu anlayıştan yavaş yavaş kurtulmalıdır ki, kendini daha hür ve özgür hissetsin. Bu konuyla ilgili bunu söylemek istiyorum. Yani, her birimiz davranışlarımızla değerlendiriliyoruz, her siyasetçi ya da siyasi arenada yer almak ve seçilmek için çaba sarfeden her kişi bir role bürünmüş durumda. Benim amacım ve gayem faydalı olabilmek, ben bölgeme faydalı olmak istiyorum, Azınlık insanına faydalı olmak istiyorum, Müslüman – Hristiyan gözetmeden tüm hemşehrilerime faydalı olmak istiyorum, her ne kadar bazı durumlarda bu kararım için bedel ödemek zorunda kalmış olsam da bu böyle. Ben kolay yolu seçmedim, sayın Bakirtzaki, zor olan yolda yürüdüğümün farkındayım, fakat halkıma güvenim sonsuz. Nasıl ki, onlar da bunca yıldır bana hep güvendiler ve beni hiç yanıltmadılar, bu defa da yine, seçimler her ne zaman olursa olsun, inanıyorum ki, halkım yine bana olan bu güvenini gösterecek ve gerekeni yapacaktır.
BAKİRTZAKİS: Sayın vekilim, çok teşekkür ederiz. Sağolun, varolun.
İLHAN AHMET: Ben teşekkür ederim sayın Bakirtzaki. Bu vesileyle de radyonuz aracılığıyla, buradan, hem sizlerin hem de tüm Hristiyan hemşehrilerimin Paskalya Bayramı’nı kutlamak istiyorum. Bayramınız kutlu olsun.
BAKİRTZAKİS: Sağolun vekilim, varolun.
İLHAN AHMET: Sizler de sağolun.