Zalimin karşısındayız

Filistin halkına yapılan zulüm elbete ki kesindir ve şiddetle bu zalimlerin biz de karşısındayız. Fakat ırkçılığa ve Nazizm’e dayanan cinayetleri veya din farklılığı sebebi ile insanların öldürülmesini hoş gören, haklı gören zihniyetin de karşısında olmak zorundayız ve karşısındayız. Biz zalimin değil mazlumun yanındayız. Biz savaşın değil barışın yanındayız. Biz ırkçılığa ( Nazi veya İsrail veya DAİŞ ) dayanan, insanı Allah’tan önce kendine göre yargılayıp cezalandırma hakkını kendinde gören düşüncenin yanında değil, insanı insan olarak gören düşüncenin, değerlerin ve hoşgörünün yanındayız… İnsanları öldüren bu zihniyetin, ister yahudi dinine ve milletine mensup olsun , ister müslüman olsun, ister hristiyan olsun, kısacası inancı ve milleti ne olursa olsun bu ayrışma ve öldürme sebebi asla olamaz. Biz İslam dinine mensup olarak barışa inanıyoruz. Biz Kur’an’ın ayetlerine inanıyoruz ve daha sonradan insanlar tarafından din diye uydurulmuş olan ve İslam’a sokulmuş olan şirk dinine inanmıyoruz. Hitler’in Υahudi’leri katletmesini, İsrail’in müslümanları katletmesini, ISIS’in müslüman ve hristiyan ayırımı yapmadan insanları katletmesini zalimlik olarak kabul ediyoruz. Hiç kimse, Nazi-Faşizim ideolojisine mensup olan Hitler’i haklı bulamaz , veya Büyük İsrail’i kurmak uğruna Kabala anlayışına göre filistinlilerin ve müslümanların katledilmesini haklı bulamaz, veya sözde İslam devleti uğruna insanların öldürülmesini haklı bulamaz. Bunu haklı gören kim olursa onun karşısındayız. Bu zalim düşünceleri haklı gören kimselerin sıfatına kimliğine ve makamına bakmaksızın hepimizin ve özelikle biz Müslüman Türk azınlık üyelerinin bu zihniyeterin karşısında olmalıyız. Bu bir insanlık ve medeniyet gereği olduğu gibi aynı zamanda gerçekten islami bir tavırdır. Zira Kur’an bir barış dinidir ve zalimin, tagutun ( haddini aşanın ) karşısındadır.