“Bu kanun teklifiyle hükümet, azınlığı ikinci sınıf vatandaş olarak gördüklerini de facto olarak ispatladı!”
Değişim Hareketi Partisi (KİNAL) Milletvekili İlhan AHMET, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından sunulan yasa teklifi görüşmelerinde söz alarak, azınlık eğitim kurumlarına yönelik kısıtlamalar içeren düzenlemelere ilişkin itirazlarını dile getirdi.
Yasa teklifinin bu haliyle kabul edilmesinin mümkün olmadığını ifade eden İlhan AHMET, “Söz konusu tasarıya göre devlet okullarına verilecek olan imkânlardan azınlık okulları istisna edilmekte; düzenlemeye göre azınlık okullarının başka kurumlar ve dernekler ile işbirliği yapması yasaklanmakta, azınlık okullarının bağışlar veya hibe yoluyla gelir elde etmeleri engellenmekte, kapatılmış olan azınlık okullarının binalarına belediye meclis üyeleri kararıyla kullanım yasağı getirilmesinin önü açılmakta ki böylece bu binalarda azınlık eğitimi kapsamında herhangi bir faaliyet yapılması engellenmektedir.
İktidardaki Yeni Demokrasi hükümetin bu düzenlemeleri ile Anayasanın kanun önünde eşitlik ilkesi açıkça ihlal edilmekte, okullarımızın sosyal gelişimine büyük darbe indirilmektedir. Bakanlık bu teklifi derhal geri çekmelidir” diye konuştu.
Meclis kürsüsünde doğrudan bakana seslenen Milletvekili İlhan AHMET, düzenlemedeki maddelere ilişkin itirazlarını tek tek açıkladı:
“Sunduğunuz yasa teklifindeki hükümlerde sebepsiz şekilde azınlık okullarını dışarıda bırakmak suretiyle Anayasanın 2. maddesindeki ‘kanunlar nezdinde eşitlik (isonomia – isopolitia) ilkesini’ ihlal ederek, büyük ayrımcılık yapıyorsunuz. Mevcut yasanın 87. maddesinde şöyle deniyor: ‘üçüncü kurumlarla işbirliği’. Yani kültür, spor, sosyal ve eğitim alanlarında okullara üçüncü kurumlarla işbirliği hakkı tanınıyor ki bu olumlu bir madde. Ama yasa teklifinizin 2. maddesinde siz, bu 87. madde azınlık okullarında uygulanmayacak diyorsunuz.
Devam ediyoruz. Madde 88 ise şöyle diyor: ‘Okul biriminde araştırma ve staj yapma’. Yani müdürler, personel, üniversite öğrencileri, devlet ve özel sektör, araştırma kurumları okullarda araştırma ve staj yapabilir. Ama yasa teklifinizde siz bu imkân, azınlık okullarında uygulanamaz diyorsunuz. Bu ayrımcılık neden?
Bir diğer madde ise, yasa tasarısının 99. maddesindeki ‘okul finansmanı ve bağış yönetimi’. Bağış dediğimizde, elbette ki Yunan vatandaşları tarafından Yunanistan içinden yapılan bağışları kastediyoruz, yurt dışından gelen bağışlardan söz etmiyoruz. Kaldı ki öyle bile olsa, sorun olmamalıydı. Ama bu söz konusu maddede, azınlık okullarına bağış yapılmasına ‘hayır’ denmektedir. Yani azınlık okullarına bağış yapılamaz ve bu okul birimleri yapılan bağışların idaresini yapamaz.
Bir diğer madde, ‘Okul binalarının ve diğer tesislerin değerlendirilmesi’ başlıklı 98. madde ne diyor: kapalı olan, işlevleri askıda olan, kapatılmış köy okulları gibi kısacası kullanım dışı olan okul binalarının belediye meclisi, belediye başkanı tarafından değerlendirilmesi ve toplumun yararına kullanılmasına imkân sağlanıyor. Ama sizin düzenlemenizde bu son derece olumlu hükmü olan madde de yine, azınlık okullarına uygulanamaz deniyor.
Diğer yandan okutulacak kitapların seçimine de kısıtlamalar getiriliyor ki okul kitaplarıyla ilgili 84. ve 85. maddeye göre, azınlık okullarındaki Yunanca müfredatta okutulacak kitapların seçimini – Frangudaki kitapları mı olacak, devlet kitapları mı olacak – müfredat öğretmenleri tarafından yapılmadığı takdirde bu seçimi yapma imtiyazı müdür yardımcılarına verilmektedir. Oysa ki bu konuda karar hakkının encümenler ile birlikte aile birliklerinde olması gerektiği yönünde halihazırda bir teklifimiz de bulunmaktadır.
Sonuç itibarıyla sayın bakan, yaptığınız tüm bu düzenlemelerin amacı ne? Azınlık eğitimiyle ilgili bu yasa değişikliği neyi amaçlıyor? Bu haliyle kabul edilemez olan yasa teklifini derhal geri çekmelisiniz, hem de hemen bugün.”
“Azınlık eğitimi, uzun vadede nihai olarak iflas edeceği bir yola sevk ediliyor!”
Konuşmasında, hükümeti ve bakanlığı söz konusu yasa teklifiyle, azınlık eğitimini ikinci sınıf olarak gören zihniyeti ve ayrımcılığı de facto olarak ispatlamakla eleştiren milletvekili, düzenlemenin azınlık eğitim camiasına vereceği zararlara madde madde dikkat çekti:
“Bu değişikliklerle ilk olarak Azınlık eğitimini nasıl ayrıştırarak ikinci sınıf gördüğünüzü de facto olarak ispatlamış oldunuz.
İkincisi, Azınlık okullarına zarar veriyorsunuz, azınlık okullarını tüm sosyal faaliyetlerin dışında bırakıyorsunuz ve böylece bu okullarda eğitim almayı seçen öğrencileri dışa dönük yaşamaktan mahrum ediyorsunuz.
Üçüncüsü, kendi vatandaşlarınız arasında anayasaya aykırı şekilde ayrımcılık yapmakta, Azınlık eğitimini seçen vatandaşlar aleyhine düzelmemelerle Trakya’da iki değişik öğrenci kategorisi yaratmaktasınız. Kaldı ki bu genel hükümler, niçin azınlık okullarında da uygulanmasın?
Dördüncüsü, devlet okulu öğretmenlerine tanıdığınız hakları, azınlık okulu öğretmenlerine tanımıyorsunuz.
Beşincisi, azınlık eğitimini, uzmanlar ve bilim insanları tarafından incelenmesi gereken bir mesele olarak sınıflandırıyorsunuz ve azınlık okulunun dış dünya ile ilişkisini koparıyorsunuz. Gerçekten, neden korkuyorsunuz?
Altıncısı, azınlık okullarının sivil toplumla ve yerel yönetimlerle olan göbek bağını resmen koparıyorsunuz. Kaldı ki Trakya’da okul alanları, yerel toplumda çok önemli buluşma ve sosyalleşme mekânlarıdır.
Yedincisi, Azınlık eğitimini zayıflatıyorsunuz, felç ediyorsunuz ve tam anlamıyla değersizleşmesine sebep oluyorsunuz. Uzun vadede, azınlık eğitimini iflasla sonuçlanacak bir yola sevk ediyorsunuz.”
“Hükümet, azınlık mensubu vatandaşlarının eğitim ve seçme hakkına saygı duymayı düşünüyor mu?”
Milletvekili İlhan AHMET, hükümetin ve bakanlığın Azınlığa karşı iyi niyetten tamamen uzaklaştığını belirtip, bu yanlış tutumdan vazgeçilmesi çağrısı yaparak azınlık kamuoyunun beklenti ve talepleri olarak hükümete sundukları teklifleri bir kez daha yineledi:
“Sayın bakan, defalarca olumlu önerilerle karşınıza geldik ve işinizi kolaylaştırmak için başka konularda da güncel sorular sorduk. Fakat maalesef, hiçbir karşılık bulamadık. Bugünkü bu yasa değişikliği de maalesef azınlık eğitimi için her tür iyi niyetten uzak olduğunuzu gösterdi.
Bugün bu fırsatı değerlendirerek size, azınlık eğitimi ile ilgili birkaç öneride daha bulunmak istiyoruz, belki de böylece, hükümet dört yıllık görev süresini tamamlamadan, önceki PASOK ve hatta SİRİZA hükümetlerinin yaptığı gibi azınlık eğitimi için olumlu bir adım atar. Çünkü maalesef sizden üzülerek söylüyorum ki azınlık eğitimi ile ilgili bugüne kadar hiçbir olumlu adım göremedik.
Azınlığın yaşadığı yerleşim bölgelerindeki azınlık okulu binalarının iyileştirilmesi ve gerekirse yeni azınlık ya da devlet okulu binalarının yapılması ne zaman gerçekleşecek?
İhtiyaç olan yerlerde ek okul binaları ve sınıflar ne zaman oluşturulacak?
Üçüncü olarak, tam gün eğitim (oloimero) tüm azınlık okullarında uygulanacak mı?
Azınlık okullarına da çalışan velilere kolaylık sağlamak için sabah erken saat öğrenci kabulü uygulanacak mı?
Bir önceki SİRİZA hükümeti tarafından getirilen ve devlet anaokullarına azınlık mensubu branş öğretmenlerinin görevlendirilmesini düzenleyen uygulama yeniden hayata geçirilecek mi?”
İlhan AHMET konuşmasını, “Sayın bakan, hükümet ve bakanlığınızı bu sorunları çözmek zorunda. Ancak maalesef ki tam bir ilgisizlikle karşı karşıyayız. Bu yasa değişikliği önerinizle de ne yazık ki azınlığımızın kurumlara karşı güveni bir kez daha sarsılacak. Bu hükümet, çocuğunu azınlık okuluna göndermeyi seçen azınlık mensubu vatandaşlarının seçme hakkına saygı göstermeyi düşünüyor mu?” diye sorarak tamamladı.