BASIN DUYURUSU-İlhan AHMET, Trakya Demokritus Üniversitesi’ndeki panelde “İslâm ve Terör” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
09-11-2016
“İslâm’ın terörle birlikte anılagelir olması gerçek Müslümanlara büyük haksızlıktır”
“İslâm bir din ve öğretidir. Her din ve öğreti gibi eleştirilecektir ancak İslamofobi ile yapılan ırkçılıktır”
Milletvekili İlhan AHMET, Trakya Demokritus Üniversitesi’ndeki panelde “İslâm ve Terör” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
Trakya Demokritus Üniversitesi Öğrenci Birliği DAP tarafından düzenlenen panel, 7 Kasım Pazartesi akşamı üniversitenin Gümülcine’deki yerleşkesinde yapıldı. Panele konuşmacı olarak katılan Rodop Milletvekili İlhan AHMET, son yıllarda özellikle Avrupa’da artan Müslüman karşıtlığına dikkati çekerek, bu karşıtlığı tetikleyen olumsuz Müslüman algısının nasıl bilinçli şekilde yayılmaya çalışıldığına işaret etti.
“Avrupa’da tek tip Müslüman topluluk yoktur. Ancak Avrupa’da yaratılan tek tip olumsuz Müslüman algısı ile fobisi vardır”
Avrupa’da Müslümanların 7. yüzyıldan bu yana varolduğunu belirten İlhan AHMET, “Müslümanlar ile Avrupa arasında diplomatik ve ticari ilişkilerin geçmişi çok eskilere dayanmaktadır. Özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra ise, Avrupa kıtasının yeniden inşasında iş gücü olarak çok sayıda Müslüman nüfus Avrupa’da ikame edilmiştir. Bugün Avrupa’da yerleşik Müslüman topluluklar, en az Avrupa ülkeleri kadar çeşitlilik göstermektedir. Farklı toplusal yapılarda farklı siyasi görüşe sahip, pek çok farklı etnik ve kültürel gruptan ve milletten Mislüman vardır. Sonuç itibariyle, tek tik bir Müslüman topluluk yoktur. Ancak tek tipleştirilmeye çalışılan olumsuz Müslüman algısı vardır” dedi.
Avrupa’daki genel algının aksine İslâm’ın sadece Araplar tarafından temsil edilmediğini belirten milletvekili, İslâm öğretisini benimseyen Müslümanların geniş bir yelpazede yer aldığını ifade ederek, “Pek çok Müslümanın dini anlama ve dini itikatlarını yerine getirme şekli ve yoğunluğu da farklıdır. Bazıları dindar iken bazılarının ibadetlerini yerine getirmede süreklilik göstermediği gözlenmektedir. Araştırmalar, örneğin Müslümanların % 10’unun düzenli olarak dua ettiğini, % 70’inin ise oruç ibadetini aksatmadan yerine getirdiğini göstermektedir” diye konuştu.
“Avrupadaki Müslüman nüfus, korku yaratılmaya çalışıldığı kadar sayısal çokluğa sahip değildir”
Avrupa’daki Müslüman nüfusun tahminlere göre 19 milyon kişi ile Avrupa nüfsunun % 6’sını oluşturduğu söyleyen İlhan AHMET, aşırı sağcıların “Avrupa Müslümanlaşıyor” çığırtkanlığı ile yaratmaya çalıştıkları korkuya dikkati çekti.
Milletvekili, bu maksatlı manipülatif söylemler neticesinde Müslüman olmayan kesimde yaratılan algı düzeyinin geldiği noktaya Fransa ve İngiltere’den örnek vererek, “2014 yılında yapılan bir araştırmaya göre Fransızlar ülkelerindeki nüfusun % 31’inin Müslüman olduğunu, İngizlizler ise ülkelerindeki nüfusun % 21’inin Müslüman olduğuna inanmaktadır. Oysa aslında Fransa’daki Müslümanların genel nüfustaki oranı % 8, İngiltere’deki Müslümanlarınki ise % 5’tir” dedi.
“Gerçek İslâm inanışında ve öğretisinde teröre yer yoktur!”
Son yıllarda terör olayları ile birlikte anılagelir oaln İslâm’ın gerçek öğretisinde teröre yer olmadığını vurgulayan İhan AHMET, “ İslâm’a karşı büyük haksızlık yapılmaktdır. Gerçek İslâm, inananlarını adaleti sağlamaya ve barışa teşvik etmektedir. Saygın İslâm liderleri ve alimler, terörizme karşı kesin tutum sergilemekte ve şiddet ve ölüm temelli öğretiler ve bunların takipçisi marjinal gruplarla mücade etmektedir” diye konuştu.
Milletvekili, İslâm adına hareket ettiğini söyleyen bu aşırı grupların tehdit ve şiddetine pek çok Müslüman’ın da maruz kaldığını hatırlatarak, din adına yapılan terör eylemlerinde kurbanlar arasında yer aldığını belirtti.
İlhan AHMET, “Bir çok Müslüman da terör eylemlerinin kurbanı olmuştur. Dinlerinden dolayı herhangi bir güvence altında değildirler. Cihadçı militanlar yüzünden en fazla kurbanı yine İslâm dünyası vermektedir” şeklinde konuştu.
“Tüm Müslümanlar terörist değilse, tüm teröristler Müslüman mıdır?”
Dünyadaki ve Avrupa’daki her terör eyleminin ardında Müslümanların olduğuna dair kanaat gelişmesinde medyanın tutumunu eleştiren milletvekili, “tüm terör eylemlerinin ardında Müslümanlar vardır” algısının medya tarafından beslendiğine işaret etti.
“Oysa 2013 yılı verilerine göre, Avrupa’da meydana gelen 152 terör saldırısının sadece 1 tanesi dini nedenlere dayanmakta, 84 tanesi ise aşırı milliyetçilik ve ayrımcılık gibi nedenlere dayanmaktadır” diyen milletvekili, “Bu da göstermektedir ki, Avrupa’nın asıl sorunu aşırı milliyetçi ayrılıkçı akımlar ve eylemlerdir. Bu noktada tüm terör saldırılarında Müslümanlara vurgu yapılması, haksızlıktır” diye konuştu.
“Charlie Hebdo’daki karikatürler ne kadar rencide edici olsa da hiç bir Müslümanın karşılığındaki terör saldırısını onaylaması düşünelemez”
Fransa’da yayımlanan ve yaptığı mizahi yayının merkezine Müslümanları oturtan Charlie Hebdo adındaki dergiye yönelik yapılan saldırıya da değinen İlhan AHMET, “Müslümanlar, Charlie Hebdo’daki yayınlardan rencide olduklarını ifade etmektedir. Ancak bu, karşılığında herhangi bir ölümcül eylemi destekledikleri anlamanı gelmemektedir. Kaldı ki o dönem pek çok Müslüman örgüt, bu saldırıyı açıkça kınamış, herhangi bir terörist eyleme İslâm’ın alet edilmesinin de kabul edilmez olduğunu vurgulamıştır. İfade özgürlüğüne olan saygılarını dile getirmek için de başta Paris’te olmak üzere diğer Avrupa başkentlerinde gerçekleşen barışçıl protestolara da katılarak destek vermişlerdir” dedi.
“Avrupa’da yükselen Yahudi karşıtlığı dikkat çekicidir”
Milletvekili İlhan AHMET, Avrupa’daki antisemitizm hareketinde görülen artışa da değindi. Avrupa’da eskiden beri var olan Yahudi karşıtı antisemitik düşünce ve hareketlerin son yıllarda Avrupa toplumu içinde daha da arttığını belirtne milletvekili, “Pew Research Center’ın araştırmasına göre, Almanya’da halkın % 25’inin, İspanya’da ise % 50’sinin Yahudiler hakkında olumsuz düşünceye sahip olduğunu” belirtti.
Avrupa’daki yükselen antisemitik hareketliliğin kaynağında Müslümanların olduğuna dair iddiaları da değerlendiren milletvekili, “Müslüman nüfusun % 6 olduğu Almanya’da halkın % 25’inin Yahudi karşıtı düşüncelere sahip olması, yine Müslüman nüfusun % 3 olduğu İspanya’da halkın % 50’sinin Yahudi karşıtı düşüncelere sahip olmasında bu ülkeler içindeki Müslüman topluluklardan ziyade eskiden beri varolan antisemitik düşüncelerin etkili olduğu muhakkaktır. Diğer türlü her iddia sadece Müslümanlar ile Yahudiler arasında düşmanlık yaratma amacı gütmektedir” diye konuştu.
“Toplumdan dışlanan Avrupalı genç Müslümanlar, marjinal grupların çekimine kapılmaktadır”
İlhan AHMET, pek çok faktörün etkisiyle sosyal dışlanmaya maruz kalan Avrupalı genç Müslümanların, aşırı ve ayrılıkçı grupların kurbanı olabildiklerine dikkati çekti. Milletvekili, özellikle çalışma ve eğitim hayatı ile sosyal yaşamda ayrımcılığa son vererek, dengeli bir toplumsal yapı oluşturacak çözümlerin hayata geçirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Tahminlere göre, genç Mülümanların % 0,1’inin cihatçı militan gruplara dahil olduğunun öngörüldüğünü ifade eden milletvekili, topluma aidiyet hissi sağlandığı takdirde, gençlerin cihad propagandası ile aşırı uçlar tarafından tuzağa düşürülmesinin de önüne geçilebileceğini belirtti.
“İslâm bir dindir ve her din ve öğreti gibi eleştirilmektedir. Ancak İslamofobi adı altında yapılanlar, ırkçılıktır.”
İslamofobiyi, “şiddet ve ayrımcılık emeli güdülerek, Müslümanlar aleyhine kalıplaşmış bazı tarihsel yanlış ve olumsuz fikirlerin yayılmasını teşvik eden ırkçı bir söylem” olarak tanımlayan milletvekil İlhan AHMET, İslamofobinin, Müslümanların hatta Müslüman’a benzeyenlerin gerek sosyal gerek kurumsal yapıda dışlanmasına hizmet ettiğini söyledi.
Milletvekili, Müslümanlara karşı basmakalıp düşüncelerden türeyen İslamofobinin bu şekliyle, İslâm eleştirisi yapmaktan uzak olduğunu belirterek, “İslâm bir din ve öğretidir. Her din ve öğreti gibi de eleştirilebilir. Ancak İslamofobi ile yapılanın bununla bir ilgisi yoktur” diye konuştu.
“Suçla ve terörle mücadele kapsamında ‘ırk profili oluşturma’, toplum içinde daha fazla ayrımcılığa yol açmaktan öte fayda sağlamaz”
Toplumda asayişi sağlama gerekçesiyle ‘ırk profili oluşturma’ düşüncesinin, uluslararası yasalarla da yasaklandığının altını çizen İlhan AHMET, “kişilerin ırkına, etnik kökenine, dinine, doğduğu yere, bazı ülkelerle telefon görüşmelerine, banka işlemlerine, ikamet statüsüne ve hatta dış görünüşüne bakılarak bir profile dahil edilmesi, son derece sakıncalı, ayrımcı ve yasa dışı olduğunu” vurguladı.
Milletvekili, “Irk profili oluşturmanın suçla ve terörle mücadelede etkili ve verimli bir yöntem olmadığını” belirterek, “asayişin sağlanmasında ihtiyacımız olan toplumu birbirinden ayrıştırmaya, uzaklaştırmaya ve yabancılaştırmaya neden olacak böylesi yöntemler değil, toplumun her ferdinin işbirliği içinde olacağı, hem birbirlerine hem de resmi makamlara güveneceği yöntemlerdir” diye konuştu.
Milletvekili İlhan AHMET konuşmasını, Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francis’in İslâm’la ilgili şu sözlerine atıfta bulunarak tamamladı.
“İslâm terör değildir, herhangi birinin bunu söylemesi, ne doğru ne de isabetlidir.”
“Her dinin, küçük bir grup köktendincisi vardır.”
“İslâm şiddeti hakkında konuşmak istemiyorum, çünkü o zaman katolik şiddeti hakkında da konuşmam gerekecek.”
“Her gün gazeteleri karıştırdığımda, şiddet görüyorum. Kız arkadaşlarını öldürenleri, kayınvalidelerini öldürenleri görüyorum ve bunların hepsinin vaftiz edilmiş katolikler olduğunu hatırlıyorum.”
“Terör her yerde vardır, bazı Afrika ülkelerindeki ırkçı terörü bir düşünsün herkes.”
“Terör, başka bir seneçek olmadığı zaman ortaya çıkar ve büyür. Ve o zaman artık işin merkezinde tanrı olarak para durur.”